25 Haziran 2010 Cuma

MASAÜSTÜ RESİMLERİ

Uzun zamandır baktım masaüstümüzü değiştirecek, eski durumunun aksine yeni bir forma sokacak masaüstü kağıtları eklememişim. Bende düşündüm elimdekilerden eklemek istedim. Beğeneceğinizi umuyorum...
Benim masaüstümde eşimin çekmiş olduğu yeşil buğday yapraklarının olduğu bir foto var mesela...
ORJİNAL BOYUTU İÇİN RESMİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ...









22 Haziran 2010 Salı

SAĞLIKLI OLMAK


Evet oldukça uzun zamandır yazmamıştım. Bu uzun zaman içerisinde şöyle geriye baktığımda aslında pek fazla uzak olmadığını düşünmeden edemiyorum kendimi. Neler oldu bu zaman zarfında, çok olağan dışı olaylar gelişmedi ama benim için farklı idi. Hayatımda ilk defa Kurdeşen dedikleri alerjik bir rahatsızlıkla tanıştım, biraz el ense güreştik, beni bir kaç gün yatırdı, sağolasın devletin doktorları imdadıma yetişti 2 haftadan fazla süren bir tedavi sürecinden sonra yeni yeni sonuç almaya başladık çok şükür.
Berbat bir hastalık, hoş hastalığın iyisi olur mu o da ayrı aslında da... Müthiş kaşıntı yapıyor ve insan iradesine hakim olamıyor, fiziksel görünüm olarakta oldukça rahatsız edici bir görünüm arzediyor. Kendinizi bulunduğunuz yere ait değil gibi hissediyorsunuz.
Diğer yandan sağlık durumundaki değişiklik sağlığın ne kadar değerli olduğunun farkına varmanızı sağlıyor, kendi kendinize kalıp düşünmenizi sağlıyor. Bir sürü enstanteneler kuruyorsunuz aklınızda... Çaresizliğin acizliğini tüm benliğinizde hissediyorsunuz..
Çok şükür yaşadıklarım geçmiş olsada şimdilik zihnimde canlı...
Herkese sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum...

8 Haziran 2010 Salı

HAYAT BİR CÜMLEDİR


Hayat, bir cümledir,

Tutunmak, sığınmak isterken seni aşşağı çeken sığlıkların ötesine,
Durup, benliğini temize çekmeden yüzleşmek isterken yanılgılarınla,
Kendi sözünü ararken, senin tanımlamak için söylenen sözlerin arasından,
Sevmeyi "sahip olma" duygusundan çıkarıp kalbinde duya duya,
Gözünü görebildiğinin ötesine çevirme telaşı koşturmalarında,
Korkununda cesaret kadar gerekli olduğun görüp hayatın uyumunda,
Herşeyin yerli yerinde olduğunu görüp bakarken bu uyumla uyumsuzluğuna,

Hayat bir cümledir,

Yaşadıklarını zenginliği görürken anılarının berrak sayfalarında,
Uzanıp hayallerinle sevinçlerinin, kederlerinin beklentilerinin burçlarına,
Zaferler çıkarıp en büyük ve yıkıcı gördüğün yenilgilerinin içinden,
Kalbinin sonsuzluğa açıldığı bir rahmani akşamda,
Hayat bir cümledir diye çıkmak yollara,
Yolda selam vermek bütün yolculara,
Vardığın bütün menzillerde uyanmak sonsuzluklara,

Hayat bir cümledir,

Bütün cevaplar bu cümle üzredir.
Cevaplarını aramaktan usanma,
O cümleden başkasına sığınma...

Emrullah Emin

7 Haziran 2010 Pazartesi

YOLCUYUZ...


Hepimiz yolcuyuz. Evet, hepimiz seferleri tek taraflı olan ve dünyadan ahrete doğru gitmek üzere tasarlanmış taşıtlarla yol alıyoruz. Bazen bu yolculuğun farkındayız, bazen değiliz. Genellikle farkında değilir. Yolculuğu ayarlayanın ve şoförün dediklerine bazen uyuyoruz, bazen uymuyoruz. Bazen zorunlu olarak uymaya mecbur kılınıyoruz.
Bulunduğum ilçeden il merkezine giderken yolun kenarında bekleyen bir kaç araba ve bir kaç yetişkin insanla çocuk gördük. Daha sonra biraz daha dikkatli baktığımızda bir aracın aşağıdaki tarlada bulunduğunu ve kaza yapmış olduğunuz anladık. İlçeden çıkıştaki ambülansın, yolda seyir halinde olan jandarmanın araçlarının nedeni açıklanmış oldu. Daha sonra öğrendiğimizde üzüldüğümüz haber ise şu idi. Piknikten dönmekte olan araç stabilize yolda kontrolden çıkmış ve takla atmış. Kazada 26 yaşında bir anne ve annenin 2 yaşındaki çocuğu vefat etti. Bu duruma üzüldüm ben. Ölüm Allah'ın emri. Ancak üzülüyor insan. Geride kalan bir eş, 5 yaşında bir çocuk. Allah yar ve yardımcıları olsun. Kazayı yapan şoföründe Allah yardımcısı olsun. Zor bir durum. Yerinde olmak istemezdim. Yakınımıydı bilmiyorum, akrabasıdır belki ancak beni oldukça düşündürdü bu olay.
Kimbilir ne planları vardı, neler tasarlıyorlardı 2 yaşındaki çocuk için, 5 yaşındaki çocuklarının okula gideceğinin hayalini kuruyorlardı belki, belki... Ama ölüm bir anda kesinkin bir bıçak gibi filmi kesip attı...
Vefat edenlere Allahtan rahmet diliyorum. Geride kalanlara da ibret alacak bir kalp ve sabır diliyorum.
Aklıma bir söz geliyor...
Öğüt olarak ölüm yeter...
Bu yazı böyle biraz hüzünlü, arada başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmek ve ne zaman ve nasıl biteceğini bilmediğimiz yolculuğu düşünmemiz gerekiyor sanıyorum...

PaidVerts
my space statistics