29 Eylül 2009 Salı

ANLAYANA SEVDA…


Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım. Sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. Hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil. Aşk zamana meydan okur ama sen karşı koyamazsın ona. Orada durup öylece bekleyemezsin geleceği. Bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın aşka doğru. Aşkın anahtarı cesaret değil mi yar? Cesur olmak gerekmez mi bir sevdayı yaşamak, bir sevdayı büyütmek için? Kaç gece yalnız geçti hesaplasana...
Kaç gece bir sonraki günü düşünerek geçti. Neler yapabilirdik, neler yaşayabilirdik düşünsene... Her sabahı birlikte karşılamak vardı seninle. Sevişmekten yorgun düşmüş bedenini öpücüklerle yeni güne hazırlayabilirdim. Gözünü açar açmaz ilk gördüğün şey ben olurdum ve sen benim yüzümde mutluluğu görürdün.
Bu kentin her yerinde, herkesin içinde el ele dolaşabilirdik. Girmediğimiz sokak kalmazdı. Bakışlara aldırmadan sokağın ortasında sarılıp öpebilirdim seni. Bir şarkıyı sözlerini bilmesek bile bağıra çağıra söyleyebilirdik. Sonra bir filme gider, bir kitap okur, denize bakar, bir martının bir lokma simit kapabilmek için vapurların peşinden bıkmadan uçuşunu izleyebilirdik. Paylaştığımız her an beynimize bir daha çıkmamak üzere kazınırdı.
Özlerdik birbirimizi delicesine. Bir saati yalnız geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yaşardık. Yaşayamadığımız o bir saatin acısını çıkarmak için. Peki, biz ne yaptık? Aşkı bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. Her an aşkı yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda birer kâşif olmak varken sürgünleri yaşamaya mahkûm ettik birbirimize.
Bu sürgünlüğe son vermenin zamanı geldi artık. Sana huzur vaad etmiyorum. Aşkta huzur arayan yanılır. Ben tutkunum, en koyu, en deli sevdanın sözcüsüyüm. Onlar adına konuşuyorum. Yarını olmayan zamanlarda hiçbir şeyi düşünmeden erimek adına konuşuyorum.
Gözlerinin içine bakıp SENİ SEVİYORUM demek istiyorum. Aşkın akışına kapılıp hiçbir kaygı duymadan gidebildiğin yere kadar gitmek istiyorum. Kokunu içime çekmek, teninin sıcaklığıyla irkilmek istiyorum. Yaşama senin adınla anlam katmak, mutluluğu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum.
Seni istiyorum, yarın, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yıl değil.
ŞİMDİ!!!!!

24 Eylül 2009 Perşembe

HİFA VE SÜHEYL


Yıl asrısaadet yılı, aşkların en güzelinin yaşandığı mekân ve zaman.
Ölümsüz sevdaya doğru yol alan, ilahi aşkın sırrına mahzar olan ve kalplerinde sadece onun sevgisini taşıyanların yılı.
İşte o yıllarda vuku bulan bir aşk kıssası… Hifa ve Süheyl
Hz peygambere teslimiyetin güzel bir vesikası… Hifa ve Süheyl
Madde den geçip mana ikliminde aşkı yaşayanların hikâyesi… Hifa ve Süheyl
Hifa genç, güzel, şan-şöhret sahibi ve oldukça zengin bir kadın;
Güzelliği dilden dile dolaşan, şan şöhreti saraylara kadar ulaşan,
Birçok kimsenin kendisi ile evlenmesi durumunda her şeyini feda edebileceği birisi… Hifa,
Öyleki hifayı duymayan, güzelliğini bilmeyen kimseler kalmamış sevda çöllerinde.
O kadar güzel ki Hifa… ;krallar saray anahtarlarını getirip önüne bırakıyor. Zamanın zenginleri kervan yükü kadar mücevher ve altın vaat ediyor. Sahabe eşleri ise Hifa ile akraba olabilmek için Hifa yı kocalarına istiyorlar.
Aman ya rabbi… Bu ne aşk, bu ne seda ve bu ne güzellik ki insanlar onunla eş olabilmek için kıyasıya yarışıyor; tüm zenginliklerini, mal varlıklarını, mevki ve makamlarını onun önüne seriyor ama o bunların hiç birine bakmıyor ve yanaşmıyor.
Bu nasıl bir edadır ki ya Rabb; insanın başını döndüren, kanını kaynatan, sarhoş eden bu tekliflere karşı “rıza en lillah” çizgisini koruyan bir ruh var bedende. Beden de ruh tende Hifa var…
Ama ilahi bir saygı var Hifa da; o bu ilgi ve alakadan rahatsızdır çünkü. O olup bitenden dolayı gerçekten çok üzgündür.
Düştüğü bu müşkül vaziyetten kurtulmak için hz. peygambere giderek durumu ona arz eder.
Ve kendisi için hayırlı bir meşguliyet ister.
—Hifa Allah resul’ünün kendisine meşguliyet olarak çeşitli dersler ve ibadetler vereceğini bekler.
—Oysa Hz peygamber Hifa ya meşguliyet olarak evlenmeyi tavsiye etmiştir.
Bu durum karşısında Hifa Allah‘ın resulüne şöyle der.
—Ey Allah’ın resulü madem meşguliyet olarak evlenmeyi öneriyorsunuz;
Öyle ise kiminle evleneceğim hususunda da karar vermeme yardımcı olunuz. Buna karşılık Hz Peygamber pratik bir çözüm bularak;
—şöyle dedi; yarın sabah namazına mescide ilk giren kim olursa onunla evleneceksiniz. Sonucu da size bildireceğim der ve Hifa oradan ayrılır.
—sonra Hz Peygamber mescide giderek bunu herkese ilan eder.
Bu duyuru dilden dile, kulaktan kulağa dolaşır ve ahalide büyük bir heyecan başlar.
Öyle ya birçok kimsenin güzelliği, şanı, şöhreti ve zenginliği için evlenmeyi arzuladığı, kervanlar dolusu altın ve mücevher vaat ettiği, evli olan kadınların bile sadece akraba olabilmek için kocalarına istedikleri Hifa artık evlenmeye karar vermiştir.
O gece heyecan ile birlikte bir koşuşturma başlar sokaklarda. Kaldırılıp mescide gidebilsinler. Hatta o gece bir kısım insanlar ise sabaha kadar uyumamayı bile göze almışlardır.
—sabah namazı için hazırlıklar yapıla dursun. Fakat sahabeden öyle birisi de vardır ki ne olup bitenden haberdar, nede olup bitenle ilgilenecek durumdadır. O kendi halinde, kendi derdinde, kendi meşguliyetinde, kendi aczinde; fakir, yetim, öksüz ve gariptir. İşte o kimse de hiçbir şeyle ilgilenecek durumda olamayan Süheyldir.
Süheyl mescidin etrafında yaşayan ashabı suffadandır. Yani o ne harcayacak bir dirhemi, ne başını koyacak bir evi, nede üzerindekilerden başka giyecek bir elbisesi olmayan fukara ve sersefil bir sahabedir. Tabi üzerindeki elbiselere de elbise dersek…
Diğer taraftan hazırlıklar tamamlanmış bütün tedbirler alınmış ve herkes sabah namazı için kendisini ayarlamıştır.
Sabah namazı için peygamber mescide gelerek beklemeye başlar. Az sonra bir gölge belirir mescidin kapısında ve içeriye giren Süheyl’dir.
—Hz Peygamber Süheyl’e; seni bu vakitte buraya getiren nedir diye sorar.
Çünkü mescide ilk girendir Süheyl.
Tabi Süheyl’in olanlardan haberi olmadığı için; sabah namazına geldim ya resul Allah der.
—Hz Peygamber: Hifa olayından haberin yokmu senin diye sorar.
—Süheyl: Haberim yoktur Ya Resulallah; hem haberim olsa dahi benim Hifa ile ne işim olabilir ki der.
Bunun üzerine Hz Peygamber Hifa meselesini Süheyl’e anlatır. Dinlediği olay karşısında şaşkın ve hayretler içindedir Süheyl. “Allah o gece Medineli erkeklerin gözlerine derin bir uyku koymuş ve kimseler sabah namazına mescide gelememişlerdir”
Sonra sabah namazı vaktinin çıkmasına yakın bir zaman kala cemaat mescide gelmeye başladı.
Ve gelen herkes merakla talihlinin kim olduğunu sordu.
—Hz Peygamber: Mescide ilk gelenin Süheyl olduğunu ilan etti.
Hemen akabinde ise Hifaya haber gönderildi ve Süheyl ile evleneceği belirtildi. Hifa da teslimiyete yaraşır bir şekilde tereddütsüz bunu kabul etti. Ne var ki Hifanın duyulmuş olan şanı, şöhreti, güzelliği ve zenginliği kadar; Süheyl’inde kimsesizliği, çelimsizliği, fakirliği ve yetim oluşu biliniyordu çevrede. Zaten herkesi hayretler içinde düşündüren kısmı da buydu ya. Hifa gibi bir kadına Süheyl gibi bir eş…
Sonra Hz peygamber Hifa ile Süheyl’in nikâhlarını kıyar ve Süheyl’e bakarak; Eşine bir hediye almasını söyler.
— Süheyl mahcup bir eda ile başını önüne eğer ve oldukça kısık bir sesle; Ey Allah’ın resulü değil hediye almak, üzerimde bana ait bir dirhemim bile yoktur der.
Bunun üzerine Hifa oradan kalkar ve eve gider. İçinde 100 dirhem bulunan bir kese göndererek; bunlar Süheyl’indir istediği gibi kullansın der.
—Dirhemleri alan Süheyl çarşıda gezerek iki dirheme bir hediye alır ve akşam karanlığında Hz Peygamberin nikâhlarını kıydığı eşi Hifanın evine gider.
Bu gece Süheyl’in zifaf gecesidir. Çarşıdan almış olduğu hediyeyi Hifaya takdim eder
Ve şöyle der: -ey hifa bundan sonra sana benimle evlendiğin için sabretmek düşer.
Bana da senin gibi birisi ile evlendiğim için elbette ki şükretmek düşer.
Sana sabretmek düşer çünkü benim gibi çelimsiz, fakir, perişan hiçbir şeyi olmayan biriyle evlendin.
Bana da gerçekten şükretmek düşer çünkü senin gibi güzel, zengin ve varlıklı birisi ile evlendim. Ve şöyle devem eder Süheyl:
—Allah’ın bize bahşettiği bu evlilik için gel bu geceyi ona ayıralım ve ibadetle geçirelim.
Ben şükrümü sen sabrını eda et. Umulur ki ben şükredenlerden sende sabredenlerden yazılırsın.
Ve her ikisi o geceyi sabah namazı vaktine kadar ibadetle geçirirler. Rablerine dua ve niyazda bulunurlar, kendilerince sabır ve şükürlerini eda ederler. Sabah namazı vakti girince Süheyl mescidin yolunu tutar. Mescide vardığında Hz Peygamberin kendisini karşıladığını görür. Sonra içeri girer girmez Allah resulü Süheyl’e sorar;
-Ya Süheyl siz bu geceyi nasıl ihya ettiniz, ne amel işlediniz de yüce Mevla’yı bu kadar kendinize razı ettiniz. o da müjdeleyen bir eda ile Cebrail’i gönderdi. Müjdeler olsun ya Süheyl müjdeler olsun.
Bu sözleri duyan Süheyl kendinden geçmiştir artık. Boynu bükülüvermiş sesi kısılmıştır artık ve mahcup bir eda ya bürünerek; Biz bu geceyi sadece Rabbimize ibadet ederek geçirdik diyebilmiştir.
Ve… İnen ayette yüce Mevla şöyle buyurmuştur:
—ne mutlu o kimselere ki; rabbine ibadet etmeyi kendi zevklerine tercih ettiler. Bizde o kulları affettik.
Sonra Süheyl ellerini açarak;”ya rabbi sen ki beni affettin, bağışladın tekrar günah işleyerek yaşamak istemiyorum, senden niyazım sana kavuşmak” diye dua etti. Ve duasından sonra ruhunu teslim etti.
—Allah Resulü buyurdular ki Hifada şu anda ruhunu teslim etmiştir.
Ve her ikisi yan yana açılan kabirlere defnedildiler. Ölümsüz aşka, ölümsüz sevdaya doğru.

KADAR


Bardağı taşıran
Şu son damlanın
Taşımdaki payı,
İlk damla kadardır

Ne suçla son damlayı
Ne de bir misyon yükle
Tut ki taşacak bardak
Okyanus kadardır

Ne damlalar damladı yüreğime
Taşmadı, taşmayacak
Sandığın her gerçek
Gördüğün kadardır

Sana kim öğretti yüzmeyi
Balıklı'da kim tuttu belinden
Attığın her kulaç
Yüzdüğün kadardır

Tanımadan sevme kimseyi
Tanıyınca sevmeyebilirsin çünkü
Sevdiğin her insan
Bildiğin kadardır

Tanıyıp da sevseydin beni
Zaten tanıyınca olur bu iş
Attığın her yanlış adım
Gittiğin kadardır

Gözlerinden akan her damla yaş
Taşırır yüreğimi
Ağlayan her göz
Güldüğü kadardır

Gözlerimden akan her damla yaş
Taşırır mı yüreğini?
Rakamlar hayatımızda
Saydığımız kadardır

Uzay entarisi sözüm söz
Belki Seksen yaşımızda
Verdiğim her söz
Tuttuğum kadardır

Bana ömrünü verdin
Saçının koyu kızılını
Yaşattığım her acı
Tattığım kadardır

Sana hiçbir şey vermedim
Saçımın siyahını bile
Yaşattığın her acı
Tattığın kadardır

Şiirlerimi versem, biliyorum
İtersin elinin tersiyle
Okuduğun her şiir
Yazdığım kadardır

Sanırım ayrılıyoruz
Yapacak bir şey yok gibi
Verilecek her karar
Aldığın kadardır
Naci Elmalı

17 Eylül 2009 Perşembe

BAŞKADIR BAŞKA


Leyla sevmek hoştur ama
Mecnun olmak başkadır başka
Şarap içmek hoştur ama
Ayık olmak başkadır başka

Yare varmak hoştur ama
Yaren olmak başkadır başka
Ateş olmak hoştur ama
Yanık olmak başkadır başka

Talip olmak hoştur ama
Dengin bulmak başkadır başka
Aşık olmak hoştur ama
Sadık olmak başkadır başka

14 Eylül 2009 Pazartesi

GÜL


Divan şiirinde en çok sözü edilen çiçek, güldür. Sevgilinin yüzü ve yanağı ile sıkı münasebeti vardır. Bazen gül bunlara; bazen da bunlar güle benzerler. Gerek koku, gerekse renk bakımından çok güzel olan gül, daima tazedir. Bu yönüyle bağın, çemenin ve baharın vazgeçilmez bir öğesidir. Bizzat kendisine mahsus gülistan, gülşen ve gülzâr vardır. Hatta ona bazen sultan olarak da rastlarız. Baharın diğer adının gül mevsimi oluşu da güle verilen önemden ileri gelir. Gül yetiştirmenin çok zahmetli bir iş oluşu onun âdeta nazla beslenip büyümesi şeklinde ele alınır.
Gülün açılması apayrı bir olaydır. O, seher vaktinde saba yelinin parmaklarıyla açılır. Onun açılması bir neşe ve sevinç belirtisidir. Çünkü gül açılınca bahar gelir, eğlence başlar. Gülün handân oluşu da yine onun açılması, çâk-ı girîban eylemesidir. Gül bu kadar güzel ve çekici olmasına rağmen çok çabuk solar. Yani geçicidir. Tıpkı âşığın ömrü gibi çabucak geçiverir.
Saba yelü gülün yapraklarını yavaşça aralar ve kokusunu her tarafa yayar. Ancak sonbahar yeli onun için felakettir. Onun perişan olmasına, dağılmasına neden olur. Gülün suya olan ihtiyacı her çiçekten fazladır. Sık sık sulanmalıdır. Kökleri su içinde olursa daha güzel yetişir. Bu nedenle güller su kenarlarında bulunur ki "hurrem" oluşu buradan gelir. Bazen gül yaprakları çiğ tanesiyle birlikte görülür.
Bütün bunların hepsi bir yana gül ile bülbül'ün aşkları dillere destandır. Gül, bülbülün sevgilisidir. Âşık da sevgili denen gül karşısında şakıyıp duran bir bülbüldür. Gül ile bülbülün bu hikâyeleri İslam – Şark edebiyatlarını çok etkilemiştir. Hatta "Gül ü Bülbül" adlı alegorik, müstakil eserler bile yazılmıştır.
Gülün dikeni aşığın rakibidir. Ancak gül ile diken iyilik ve kötülük, kolay ile zor, dost ile düşman vs. zıtlıkların timsalidir.
Gülün yaprağı anılınca defter, divan, tomar, varak, yazı ile ilgili eşya akla gelir. Sabâ yeli yavaş yavaş bu defterin sayfalarını çevirirken bülbül ondan letâif öğrenir ve şâir, sevgilideki yanağın övgüsüne başlar. Utanan kişinin yüzünün kızarıp gül rengini alması dolayısıyla gül daima utangaç ve hayâ sahibi olarak ele alınır.Gülün toprağa yakın fidanına dâmen-i gül denir ki yanında menekşe, sünbül ve süsen bulunur. Bunlar âdetâ gülün eteğine yapışmışlardır. Güllerin destelenmesi, toplanması ayrı bir husustur.
Gül aynı zamanda Cennet çiçeğidir. İbrahim Peygamber ateşe atılınca gül bahçesine düşmüştür. Bazen sevgiliye gül denir ve onun her haliyle gül oluşu anlatılır. Onun endamı, güzelliği, teri, dudağı, kulakları, yanakları, eli, bileği vs. gülde bulunan özellikle ilgilidir. Âşığın gözyaşı da gül renginde akar. Bazen gül, rengi ve şekli yönünden yakut bir köşke benzer. Bazan da ateş, çerağ, şarap ve la'l olur.Divân şiirinde gül ile ilgili teşbih ve mecazların sonu gelmez. Şâir her bakımdan bu güzel çiçeği anar.
Suya versin bâğbân gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün teg verse bin gülzâre su
Fuzûlî
İskender Pala

10 Eylül 2009 Perşembe

DOST SÖZDE DEĞİL ÖZDE OLANDIR


Seni sen olduğun için sevendir
Yüreğinin sesini uzaklarda bile dinleyendir
İki eli kanda olsa derdine yetişendir
Varolduğunu hissetiren, kıymet bilendir
Dosttur sözde değil özdedir adı...

Sabun köpüğü değil, darlık anında kaybolmaz
Sözünün eri güvenirliği tartışılmaz
Bilirsin, çıkılan yolda Yarenlikten caymaz
Hayatına girdi mi kolay kolay çıkamaz
Dosttur sözde değil özdedir adı...

Yüreğini menfaatsiz sunar
İyiliğin için sözleri acıya bular,
Vakti zamanı gelir söyledikleri bir bir çıkar
Yoktur senle dolan kalbinde ne fitne fucur ne de çıkar
Dosttur sözde değil özdedir adı...

Yangınlardaki yüreğine, varlığı ile ferahlık
Mutluluklarında, üstüne dikilen saf ipekden bayramlık
Bilmez ne rol ne sahtekârlık
En büyük özelliği yaradılışı doğallık
Dosttur sözde değil özdedir adı...

Yalnızlıklar rıhtımından alıp götürür, süt beyaz yelkeniyle
Uçurum kenarından çeker,adı şefkat elleriyle
İyiki varsın dedirttiren, avucunda tuttuğu yüreğiyle
'Sen cansın benim dostumsun ' ağız dolusu kelimeleriyle
Dosttur sözde değil özdedir adı....
alıntı

7 Eylül 2009 Pazartesi

HAYDİ BUL YÜREĞİMİ



Duymuyor musun sesimi?
Şşşşşşt...
Sessiz ol biraz... Kulak ver...Hâlâ yok mu?
O zaman önce yerini bulmalısın.
Hayır, ben yardım edemem, sen bulmalısın; ama, tarif edebilirim.
Önce tüm düşüncelerinden sıyrıl... Kendini sadece buna odakla...
Kapat gözlerini.
Bu arayışta gözlerin yardımcı olamaz sana.
Elini göğsünün üzerine koy. Biraz bekle, sakince nefes al, heyecanlanma...
Şimdi elini yavaşça sol tarafına götür. Hayır, aşağı doğru değil, daha yukarıda.
Sol koluna doğru. Evet, iyi gidiyorsun, parmaklarının altında hisset.
Bir değişiklik var mı?
Elinin altında bir şeyin attığını hissediyor musun?
Hayır mı? Yanlış yerde olmalısın o zaman.
Çok mu yukarılara çıktın yoksa? Biraz aşağı indir elini.
Avucunu tam olarak aç.
İyice yasla göğsüne.Ya şimdi.? Çok hafif bişey hissettin demek.
Bu güzel, doğru yolda ilerliyoruz o zaman.
Kapalı değil mi hâlâ gözlerin? Şimdi parmakların koltuk altına doğru ilerlesin.
Evet, avucunun altında duruyor olmalı!
Atışını hissediyormusun şimdi.
"Neden şimdiye kadar bulamadım" diye hayıflanma, geçmiş geçmişte kaldı.
Sen bundan sonrasına bak artık.!
Buldun ya yüreğini, bundan böyle hayattaki en iyi rehberin o olacak.!
Sesini dinlersen ve kaybetmezsen onu, sana hep doğru yolu gösterecek.!
Evet, bazen yanılıyor, bazen gittiği yolda tökezliyor; ama, olsun.
Sen yine de dinle yüreğinin sesini.
Bugüne kadar başka şeyleri dinledin de ne oldu.?
Hangi emanet yürek mutlu etti seni.?
Mutlu etseydi arıyor olur muydun bugün kendi yüreğini.?
Hayat, yürekte başlıyor ve diğer bütün duygular yürekte can buluyor çırılçıplak.!
Yüreğinle konuşursan eğer, yüreğinle görmeyi,
yüreğinle duymayı öğrenirsen senden daha mutlusu olmayacak dünya'da.!
Bir insanı sevmenin, yaşam'a koşulsuz, bencillikten uzak,
Sevgiyle bağlanmanın hazzını yaşacaksın, kendinle tanışacaksın.!
Bundan daha ÖZDEN GÜZELLİK ne olabilir ki.?
Yüreğine iyi bak... Unutma ki yürekten veren yürekler alır.!
(alıntı)

6 Eylül 2009 Pazar

GÜZEL SÖZ

Image Hosted by ImageShack.us

5 Eylül 2009 Cumartesi

Seni Aşksız Bırakmam

Harika Bir Parça ve Büyük bir söz...

2 Eylül 2009 Çarşamba

SEN VE BEN


ÖMER KARAOĞLU - KİM BİLİR

GÜZEL SÖZLER


1 Eylül 2009 Salı

DEEP FREEZE



Güçlü teknoloji; üstün koruma. Deepfreeze yeni sürümüyle karşımızda. Bilgisayarınız yeniden başladığında her şey %100 ilk açtığınız gibi olacak, Windows 95, 98 ME, 2000, XP için 8 saniyelik tek bir yükleme yeterli. Elveda virüsler, casus yazılımlar, korkular; Deepfreeze yenilenmiş versiyonuyla daha muhteşem döndü. Bırakın çocukları bilgisayarınızı istediği gibi dağıtsın silsin. Tek bir yeniden başlatma ile her şey eskisi gibi olacak. Üstelik tek bir bit bile kaybolmayacak.
Temel Özellikleri:
- Tüm programların kaydını tutup, açılışta silebilir.
- Birden çok sabit sürücüyü destekler.
- FAT, FAT32, NTFS desteği mevcuttur.
- Güvenli bir şifre koruması mevcuttur.
- Tüm bu işlemleri gerçekleştirirken sadece 2Mb alan kullanır.

Önemli Not:Önemli çalışmalar yapıp dosyalarınızı kaydedeceğiniz zaman veya yeni bir oyun ve program kuracağınız zaman deepfreeze programını kapatmayı unutmayın.

Deep Freeze Ayarları Ve sistemden Kaldırılması :
Programın kullanımı değil ancak özellikle ayarlar menüsüne erişimi ve sistemden kaldırılması konusunda bazı zorluklar var. Gelin programı nasıl ayarlayabileceğimiz ve sistemden kaldırabileceğimize bir bakalım.

# 1. Ayarlar Menüsüne Erişim :
Programı ilk açtığımız zaman saat simgesinde bir simge ile karşılaşacaksınız. Ancak diğer programların aksine bu simgeye tıkladığınızda bir menü görüntülenmeyecek. Paniklemeyin. Bu özellik programın doğasında var. Program menüsüne erişebilmek için SHIFT tuşuna basılı tutarak saat simgesine çift tıklamak ya da aynı anda CTRL+ALT+SHIFT+F6 tuşlarına basmanız yeterlidir. Bu işlemi gerçekleştirdikten sonra karşınıza sağ taraftaki program resmi gibi bir menü çıkacaktır. Bu kısımda ayarlara erişebilmek için şifremizi yazmamız gerekiyor. Bu şifreyi eğer bir tane atamadıysanız boş bırakarak Enter tuşuna basıp geçebilirsiniz, ancak eğer şifre atadıysanız bu şifreyi yazmanız gerekiyor. Daha sonraki pencerede karşımıza gelecek ayarlara isterseniz programı aktif/pasif etmek kısmından bakalım.

# 2. Programı Aktif/Pasif Etmek :
Yukarıdaki işlemi gerçekleştirip menüyü açtıktan sonra burada karşımıza sağ taraftaki program resmindeki gibi 3 seçenek gelecektir. Bu seçenekler ve seçildiğinde yaptıkları işlere bakacak olursak:
# Boot Frozen : Bu seçeneği seçerseniz program bir sonraki Windows açılışında otomatik olarak aktif olacaktır.
# Boot Thawed (1 Restarts): Bu seçeneği seçerseniz yandaki kutu da aktif olacaktır. Buradan programın ne kadar kez pasif olacağını ayarlayabilirsiniz.
# Boot Thawed : Bu seçeneği seçerseniz program bir sonraki açılışta kapatılacaktır. Böylece alt tarafta anlatacağımız programın kaldırılması işlemini gerçekleştirebileceksiniz.

# 3. Programı Sistemden Kaldırmak :
Yukarıdaki ayarlardan Boot Thawed seçeneğini seçip bilgisayarımızı baştan başlattıktan sonra, programın kurulum dosyasını çalıştırın. Eğer yukarıdaki işlemleri gerçekleştirdiyseniz Uninstall seçeneği aktif duruma geçecektir. Uninstall yapıp bilgisayarınızı baştan başlatın. Program sistemden kaldırılmış olacaktır.

Deepfreeze Rapid

Deep Freeze Deposit Files
Şifre : www.2baksa.net

ACTIVE DESKTOP CALENDAR



Active Desktop Calendar, tamamen özelleştirilebilir bir takvimdir. Kendisini masaüstü duvar kağıdınız olarak gösterir. Takvim simgelerinizi, yazı tipinizi ve renklerinizi değiştirebilir, düzinelerce farklı simge seti arasından seçebilirsiniz. Ayrıca kendi simgelerinizi yaratıp kullanabilirsiniz. Active Desktop Calendar, hatırlatıcı ve küçük notlar tutmanızı sağlayan bir Notes özelliği de içerir. Bu program sistem görev çubuğunda çalışır. Ayrıca takvim programının yanında hesap makinesi, not defteri, alarm, görev yöneticisi ve ekran koruyucu olarak da bir saat gelmektedir. Zevkinize göre takviminizin renklerini ayarlayabilirsiniz. İsterseniz takvimi geçici olarak da saklayabilirsiniz. Gözümün önünde bir takvim olsun diyorsanız tam size göre bir program. Ayrıca google takvim desteği ve Outlook ile entegrasyon özelliği de bulunuyor.
Programın Özellikleri:

* Takvim, Notlar, Görevler, Alarm Düzenleme & Oluşturma.
* Csv ve iCal formatlarını desteklenmektedir.
* Takvimin yazı tiplerini, renkleri vs.düzenleyebilme.
* Dünya Saatlerini Gösterebilme
* Ekranda 1 Ay Öncesi Veya 1 Ay Sonrasını Görüntüleyebilme
* Anıtsatma Özelliği İle Kullanıcıları Uyarma
* Tablet PC masaüstü oryantasyonunu bulma
* Dual/multi monitör sistemleri desteği
* Grup takvim bilgileri
* Yerel ağ üzerinde data layerlarını paylaşabilme
* Outlook® ile doğrudan bağlantı
* Google® calendar desteği

Active Desktop Calendar
Şifre : www.2baksa.net

EVEREST ULTIMATE EDITION



EVEREST Ultimate Edition bir sistem bilgilendirme yazılımıdır. Sisteminizin donanımsal ve yazılımsal yapılanması hakkında en ince ayrıntılarına kadar bilgi alabileceğiniz yazılım size bu bilgileri rapor halinde de sunabilmektedir. Almış olduğunuz raporu html biçiminde görüntüleyip kaydedebilir, çıktısını alabilir ve bir e-posta adresine gönderebilirsiniz.
Donanımsal olarak işlemci, anakart, ekran kartı, bellek, depolama birimleri, sürücüler, ses kartı monitör, klavye, fare ve diğer aygıtlar hakkında oldukça ayrıntılı ve sisteminizi daha iyi yapılandırıp kullanabilmenizi sağlayacak olan bilgiler verebilmektedir.
Yazılımsal olarak işletim sistemi, sistem üzerinde çalışan uygulamalar, sistem sürücüleri, servis ve hizmetler, ses ve görüntü kodekleri, ağ bağlantıları, sistemde yüklü yazılımlar, başlangıç uygulamaları ve yazılımsal anlamda aklınıza gelebilecek tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.
Güvenlik bilgilerine ayrı yer veren yazılım windows güvenlik güncelleştirmeleri hakkında ayrıntılı bilgi vermekte, kullanmakta olduğunuz güvenlik yazılımlarını göstermektedir.
Karşılaştırmalı test yapma imkanı sunan yazılımla özellikle bellek ve işlemciniz için testler yapabilir, diğer bellek ve işlemciler arasındaki yerlerini görebilirsiniz.
Programın özelliklerinden bazıları,
# Intel Core i7, Atom ve AMD Phenom II için destek.
# OpenGL 3.0 desteği.
# Windows 7 desteği ve Windows Vista altında otomatik yüklenme özelliği.
# ATI Stream ve nVIDIA CUDA için GPGPU sürücü bilgisi.
# Dosya aktarımı ile uzaktan canlı denetim.
# EVEREST CPUID paneli onarılıp yeniden tasarlanmış.
# Nvidia başarı arttırma profili için destek.
# Sistem kararlılık testi.
# Akıllı batarya bilgilendirmesi.
# Monitör tanılamada LCD ayarlama ekranı.
# Son çıkan donanımlar ve yazılımlara destek

EVEREST Ultimate Edition
Şifre : www.2baksa.net

PaidVerts
my space statistics