Allah Rasulü (@), "Allah (cc), kadınların ve
çocukların haklarının ihmalinden ötürü gazaplandığı kadar hiçbir şeyden
gazaplanmamıştır; yani gayreti ilahi'ye en çok dokunan, kadınlarla çocukların
durumudur." buyurmaktadır.
Kadın vazifesini yapmadığı, kendini vazifesinin
dışında değişik fantezilere saldığı, çocukların ihmal edilip gençlerin baştan
çıkarıldığı; şehvetin çok arzu edilen bir husus olduğu zaman gayretullahın
harekete geçmesinden endişe duyulmalıdır. Kendi iradeleriyle kendilerini
günahlara salmış, perişan, derbeder bir nesil, Allah'ın (cc) gazabına maruz
bir nesildir. Öyleyse her aile reisine düşen ilk vazife, evvela seçeceği hayat
arkadaşını sâlih, Müslüman kendini ibadete vermiş, Allah'tan korkan, ve her
dâim doğru olan kadınlardan (Nisa, Ahzab ve Tahrim surelerinde anlatılan kadınlardan)
seçmek olmalıdır.
İşte böyle dinine bağlı, hayatta kendisiyle her şeyi
dertleşebileceği, paylaşabileceği ikinci bir cins, dünyevî-uhrevî duygularını
şerh ettiği zaman anlayabilecek kafa ve kalbe sahip bir eşinin olması çok
önemlidir.
Mesela, o evde büyüyecek çocuklar, böyle bir annenin
nezareti altında yetişmeleri gibi bir avantaja sahiptirler. Dolayısıyla erkek
kendi vazifesini kadın da kendi görevini yapmalı, eşlerden her birisi
karşısındakinin haklarına saygı göstermeli ve Allah'ı gazaplandıracak bir
harekette bulunmamalıdırlar.
Kudsî bir hadiste Cenab-ı Hak Şöyle buyurmaktadır:
"Ben ilmi açlığın içine koydum insanlar onu toklukta arıyorlar, ben
izzeti ve şerefi itaatin ve kulluğun içine koydum, insanlar onu idarecilerin
kapısında, makamda ve şöhrette arıyorlar. Ben zenginliği kanaatin içine koydum
insanlar onu malda ve mülkte arıyorlar. Ben rahatı, zevki, lezzeti cennetin
içine koydum insanlar onu dünyada arıyorlar.”
Zafer Dergisi
0 yorum:
Yorum Gönder